9 Ekim 2013 Çarşamba

BALIKÇIKÖY FAHRİ


ANKARA'YA GELEN DENİZ: BALIKÇIKÖY


Her yolun sonu, balıkçı adamın yeridir”


Balıkçıköy Fahri restoranın, Filistin şubesindeki girişinde işte bu yazı karşılıyor misafirlerini. Her yolun denize çıktığı sahil kentlerinin aksine, denizi olmayan Ankara'da lezzet arayışındaki her yolun sonu Balıkçıköy'e çıkıyor desek çok da abartmış olmayız.

İlk olarak 2007 yılının Mart ayında Tunalı Hilmi Caddesinde açılan restoran, Ankaralılar tarafından öyle sevildi ki, 2010'da Filistin Caddesi, 2011'de Çayyolu ve son olarak birkaç ay önce Çukurambar şubeleri onu izledi. Restoranın tam adı Balıkçıköy Fahri aslında. Kurucuları, Fahri Çer ve Abdullah Tüzel. Fahri bey burayı kurarken, yıllar önce Yunanistan ve İtalya'da gördüğü sahil restoranlarından esinlenmiş. Oturttukları konsepti, kalite çizgisini ve damak tadını da yıllardır korumaktalar. Konuk ağırlama üzerine kurulu işletme anlayışı, yıllardır değişmeyen kadrosu ve tabi ki enfes lezzetleriyle benim için de Balıkçıköy restoranların yeri ayrıdır.


Balıkçıköy Fahri Filistin...

Dört şube içinde daha sıkça gittiğim, önceleri Tunalı, sonra Filistin Caddesi oldu. Buranın  müdürü Enver Bey ile tüm personelin güleryüzlü karşılaması ve verdikleri hizmetin kalitesi her zaman değişmezdir.

İki katlı olan bina diğerleri gibi Ege sahil restoranı şeklinde dekore edilmiş. Dış alanda oturunca hemen farkedilen ceviz ve çam ağaçları ise burayı doğa ile uyum içinde birleştirmiş. Mavi-beyaz tonların ağırlıkta olduğu, çiçeklerle ve deniz kültürüne dair birçok objeyle süslenen mekan, hemen her daim dolu olan masalarıyla sıcacık bir ortam sunuyor. Konuklarında, evlerine gelmiş hissi uyandırmayı başaran nadir mekanlardan. Yaklaşık 300 kişi kapasiteli. İç ve dış alanlardan oluşuyor. Şehre üst bir açıdan bakan ve akşam güneşini en güzel seyredebileceğiniz yerlerden biri.

Canlı müzik yok. Genelde Yunan ezgileri ve eski Türkçe parçalar çalınıyor. Müzik asla sohbetin önüne geçmiyor.

Balıkçıköy Fahri Filistin şubesinde mutfak 7 kişiden, servis ise 12 kişiden oluşuyor. Balıkçıköy'lerin ortak özelliği kadrolarını koruyor olmaları. Burası bir okul gibi. Yeni gelenleri yetiştirip, terfileri genelde kendi içlerinden yapıyorlar. Misafirlerde ise uzun yıllar aynı yüzleri görmenin güveni de oluşuyor böylece.


40 Çeşit Mezenin Usta Ellerdeki Yolculuğu

Mezelere geçmeden önce, kırlangıç balığından yapılan çorbayı tatmalısınız derim. İçinde, kereviz, patates, havuç da bulunan bu çorba hem besleyici hem de çok lezzetli.

Filistin şubesinin ustası Ramazan Bey'le konuştuğumda, en çok mezelerin tercih edildiğini öğreniyorum. Her akşam 40 çeşit meze sunuyorlar. Özellikle hafta sonları, deniz ürünlerinden yapılanlar tüketiliyor. Buharda pişirilen somonlu yengeç sarma, yengeçli dil sarma, pazılı dil sarma, hardal soslu levrek ve karides marin, kuşkonmazlı somon peper, beyaz soslu levrek marin gibi tatlar, heryerde bulamayacağınız türden. 27 gün bekletilerek yapılan balık pastırmasını ise mutlaka denemelisiniz. Tavsiye edeceğim bir lezzet de acılı kalamar ezmesi.

Ege otlarıyla hazırlanan mezeler de çok seviliyor. Radika, ebe gümeci, hardal otu ve sizi bekleyen birçok sürpriz çeşit var. Ege'nin otlarını keşfetmek ayrı bir keyiftir zaten.

Makedon biber, fava, enginar, yoğurtlu semizotu, şakşuka gibi klasik mezeleri de her zaman bulmanız mümkün. Karides ve kalamar gibi ara sıcaklar da Balıkçıköy tecrübesiyle akıllarınızda kalacak lezzetlere dönüşmüş.

Masalara gelen ekmek sepetindeki mısır ekmeğini kendileri yapıyorlar. Karadeniz yöresine has bu ekmek, balık sofralarına her zaman çok yakışıyor.

Farklı bir tarz: Dil Balığı Çökertme

Zengin balık menüsü içinde yer alan “dil balığı çökertme”, alışılmışın dışında bir lezzet. Balıkla yoğurt yenilmez yanılgısını da ortadan kaldırıyor. Yıllarını bu işe vermiş olan Enver bey diyor ki; balık taze olduğu sürece, yanında yenen yoğurdun asla bir zararı olmaz. Kendisi, balikcienver.blogspot.com adresinde tüm tecrübe ve tariflerini de paylaşıyor.

Dil balığı çökertme yapılırken, balık özel bir sosla soteleniyor. Yoğurt, dil balığı ve üzerine kibrit patates konularak servis ediliyor. Kolay rastlayamayacağınız bir tat...

Ana yemeklerde fener kavurma favoriler arasında. Büyük bir mezgit türü olan bakalorya, levrek, lagos, somon, kalkan ve daha pek çok balık ustalıkla hazırlanıyor. Balıklar, kağıtta, kiremitte veya fırında pişiriliyor.

Tüm bunlardan sonra bir tatlı iyi gider diyenlere, dondurmalı irmik tatlısı, biga peynirli kemalpaşa ya da kabaklı ve cevizli revaniyi öneriyorum. Sıcak helvayı da unutmamak lazım tabi.


Balıkçıköy Fahri Filistin, Pazar günleri hariç hergün akşam 12.00 ye kadar konuklarına hizmet veriyor.

Pazar günleri de Balıkçıköy lezzetlerinden denemek isterseniz, Çukurambar ve Çayyolu şubeleri açık.

Sağlık, lezzet ve kalite diyenler için Balıkçıköy Fahri, alışkanlık yapan bir yer olmayı sürdüreceğe benziyor.


Filistin Caddesi

Kırlangıç Sokak No:3 GOP/Ankara

Telefon: 0312 428 00 47

www.balikcikoy.com


Yazının İngilizcesi, Multiculturel Guide Dergisi Eylül-Ekim 2013 sayısında yayınlanmıştır.