9 Şubat 2016 Salı

BATIL İNANÇLAR KARA KEDİ

KARA KEDİ


Biraz batıl inançları didikleyeyim dedim. Hemen akla tabi ki kara kedi geldi.  Hani şu, insanların görünce yolunu çevirdiği…  Gördüm ki zavallı kedicik batıl inançlardan neler çekmiş.
Sırf tüylerinin rengi siyah diye bu işten fazlaca nasibini almış. Kara kedi uğursuzluğu, en yaygın batıl inançlar arasında. Oysa ki M.Ö 3000’lerde Mısırlılar onu baş tacı etmişler. Duvar kabartmalarından anlaşıldığı üzere kedi kutsaldır. Kedileri hastalık ve ölümden korumak için kanunlar bile çıkarmışlar. Öyle ki, Eski Mısır’da bir kedinin ölümüne yol açtıysanız, kafanızın uçması garantiydi. Ona göre yani…
Mısır’da evlerde her renk kedi beslenirmiş.  Kedi ölünce de aile de bir yas havası…  Ölüsü hemen  mumyalanır, hatta mezarının yanına değerli taşlar konulurmuş. Kahramanımız kara kedinin dişi olanı ise bu topraklarda tanrıça olarak kabul edilmişti. Hey gidi günler…
Düşünüyorum da, niye bu kadar çok etkilendiler acaba kedilerden? Belki yüksek yerlerden düşünce hep dört ayakları üstüne bastıkları için. Belki de asil ve gizemli duruşları yüzünden.
Kedilerin bu el üstünde tutulma durumları, özellikle doğu ülkelerinde uzun yıllar sürer. Çin’de, Hindistan’da falan... Ama bu saltanatın bir sonu olacaktı elbet. Ne zaman mı? Tabi ki karanlık Ortaçağ’da.
Hristiyanlık, kendinden önceki inançları yok etmeye kararlıydı. Kediler de kutsaldı ya, kesinlikle ortadan kaldırılmalıydı. Zaten iyice çoğalmışlardı son yıllarda. Kafasına göre hareket eden, inatçı, sinsi hayvanlardı onlar. Bir de dokuz canlıydılar. Karanlık güçlerle işbirliği mi yapıyorlardı yoksa?
İnanca göre, kendini şeytana satanın ruhu aslında kara kediye geçiyordu. İşte kara kedi o noktada kötücül eylemlerine başlıyordu. Bu yüzden kara kediyi görünce herkes başına bir iş geleceğine inandı. Ya da kedinin bir kötülük yapacağına… Cahillik parayla değil ya.
O yıllarda Avrupa cadılığa takıntılı durumdaydı. Kara kedi, kara büyü ile ilişkilendirilmiş, kedi besleyen her kadın da potansiyel cadı oluvermişti. Bu kara kedilerin cadıların iş ortağı olduğu, birlikte büyüler falan yaptıkları iddia edildi. Hatta kara kedilerin gece şeytana dönüştüğüyle ilgili öyküler anlatıldı. Akıl ve mantıktan uzak her beyin buna cidden inandı.
Tabi, konu iyice yaygınlaşıp artık herkesi titretir hale gelince, bu kadıncağızlar kedileriyle birlikte yakılmaya başlandı. Her ay binlercesi öldürüldü. Ta ki, Fransa kralı 13. Louis’ye kadar. Kendisi bu toplu paranoyaya bir son verdi. Teşekkürler 13. Louis.
Günümüzde bile, insanlar bir kara kedi ile karşılaştıklarında o gün başlarına olumsuz bir şey geleceğine inanıyorlar. Yanından geçmemek için yollarını değiştiriyorlar. Yediden yetmişe birçok insan bunu yapıyor. Üstelik niye yaptıklarını bilmeden. Oysa kimse, beyaz, gri ya da sarı bir kediye böyle davranmıyor. Onları pamuğum, sütlacım, sarmanım diye mıncıklıyorlar hatta.
Neyse ki kara kediler hep kötü görülmüyor. Gemiciler uzun yolculuklarında yanlarına bir kara kedi alırlarmış. Bu kedinin onlara iyi şans ve bolluk sağlayacağına inanırlarmış.
Japonya, İngiltere ve İrlanda, İskoçya gibi kimi ülkelerde ise kara kedilerin şans ve mutluluk getirdiğine inanılıyor.
Peki dünyanın en zengin kedisinin bir kara kedi olduğundan haberiniz var mı? Tommaso isimli kara kediye sahibi ölünce tam 13 milyon dolar bırakmış. Bu da kara kedinin kendi şansı olsa gerek.

Lafın kısası, yolda giderken bir kara kedi gördüyseniz, yolunuzu değiştirmeyin. Gidin sevin onu. Su, yiyecek filan verin. Simsiyah parlak tüylerinin bir fotoğrafını çekip, sosyal medyada paylaşın hatta. Rengi kara diye karanlık tarafta değil o. İyi beslenin, spor yapın, sağlıklı düşünün. İnanmayın böyle hurafelere…