ANKARA'DA
BİR EGE ESİNTİSİ: PAPALİNA by Ali
Cunda
Adası'na gidenler bilir. Papalina, Ayvalık sofralarının
vazgeçilmez lezzetidir. İşte bu küçük, çıtır çıtır
balık, açıldığı günden beri fark yaratan bir restorana da
ismini verdi. Ankara'lılar, 2013 yılının Kasım ayında Papalina
restoranın muhteşem tatlarıyla ve kalitesiyle tanıştılar.
Açılmasının üzerinden kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen,
kendine özgü menüsüyle, damak tadına düşkün olanların
listesinde hemen yerini aldı. Ankara'nın gözde semtlerinden
Gaziosmanpaşa'nın Nenehatun Caddesi üzerinde yer alıyor Papalina.
Bir yanı da Filistin Caddesi ile kesişiyor. Hem caddede, hem de
ondan izole bir noktada.
Tamamiyle
bir balık restoranı olmasına rağmen, alışılmışın dışında
bir dekoru var. Mavi-beyaz örtülü masalar yerine, kendinizi
evinizin salonunda hissedebileceğiniz ama bir yandan da şık bir
ambians yaratılmış. Başınızı biraz kaldırdığınızda sizi
selamlayan martılar ve duvarlarda seyrek olarak kullanılmış balık
figürleri, deniz havasından çok da uzaklaşmamanıza yol açıyor.
Her detay, kararında fakat bir o kadar da samimi. İç mekan yanında
bir de bahçesi var. Yaz-kış keyifle oturulabilecek bu alanda,
Ankara'ya yukardan şöyle bir göz süzmek de mümkün.
İlk
geldiğim günden beri, güleryüzlü bir ekip karşıladı hep beni.
Mekanın sahibi Ali Kale ile yaptığım sohbette, ekibi daha iyi
tanıma fırsatım oldu. Ali bey zaten 1996 yılından beri Ankara'da
restorancılık konusunda bir hayli deneyim kazanmış. Şimdiki
ekibini de yine deneyimli isimlerden seçmiş. Bu seçim, haliyle her
şeye yansımış.
Gelelim
asıl konu olan menüye... Tüm yiyeceklerde kullanılan malzemeler
özenle seçiliyor. Alışveriş, hergün halden düzenli olarak
bizzat Ali bey ve mutfağın ustası Sinan bey tarafından yapılıyor.
Hatta biz bu sohbeti yaptıktan hemen sonra onlar yine günlük
alışverişlerine gittiler. Durum böyle olunca, taze ve kaliteli
malzeme, usta ellerde bir şölene dönüşmüş. Deniz ürünleri
çorbası ile başlamanızı tavsiye ederim. Bildiğimiz balık
çorbasından çok daha farklı, çok daha zengin çeşitlilikte.
Ege'nin vazgeçilmezi otlarla yapılan salatalar ve mezelerle devam
ediyoruz. Ege mezelerine şimdilerde pek çok yerde rastlamak mümkün.
Ancak, burada öyle özgün ve ufak dokunuşlarla farklar yaratılmış
ki, çatalı ağzınıza değdirdiğinizde, demek istediğimi
anlıyorsunuz. Üstelik görsel olarak da çok özenli sunumlar
yapılıyor. Avakadolu karides, acı mı acı atom (ama nefis),
yoğurtlu cevizli kabak, hardal soslu balık, sıcak ve soğuk
hazırlanabilen otlar, somonlu sarmalar ve Sinan Usta'nın kendine
has, her güne has yarattığı daha nice farklı meze. Ara
sıcaklarda karides ve kalamarın şiş, ızgara ve tavaları, yine
taptaze, yine lezzet şöleni. Buranın balık köftesi ve bir de
başka bir yerde bulamayacağınız balık adanası mutlaka
tadılmalı. Balıklar kısmında ise, ufak bir açıklama: Papalina
balığını öyle her zaman bulmak mümkün değil. Çünkü
mevsimi, sadece yaz aylarında. Onun dışında mevcut olanlar ise
her zaman taze olarak getirtilen deniz balıkları: Levrek, mezgit,
çipura, sinarit, barbun, kalkan... Ne derler, ki doğrudur, balığın
en tazesini Ankara'da yersiniz. Hele bir de böyle ustalıkla
pişirilirse tadına doyum olmaz. Bu arada dil ve kılıç şişi de
denemeden ayrılmayın derim. Yeni lezzetler peşinde koşanlar için
ıspanaklı tatlıyı tavsiye ediyorum. Diğer tatlılar da gidenlere
sürpriz olsun. Ufak bir not daha; Papalina, şarap ve diğer
içecekler konusunda da kalitesinden yine taviz vermemiş.
Şimdilerde
Cuma ve Cumartesi günleri, yemeğinize bir de canlı müzik eşlik
ediyor. Akdeniz ve Ege şarkılarından oluşan bir repertuvarla,
sohbetinizi bölmeyecek bir kıvamda...
Merkezi
konumu sebebiyle, öğle yemeklerinde hatta kahvaltılarda da tercih
edilebilir bir mekan burası. Özellikle, bahar aylarında açık
alanın tadını çıkarabilirsiniz.
Kendi
üslubunu ortaya koymuş olan Papalina, hem mutfak başarısı, hem
işletme disipliniyle Ankaralıların vazgeçilmezi olacağa
benziyor.
Adres:
Nenehatun Cad.
75/5
GOP/Ankara
Tel:
312. 4365436
Yazı, fuube.com sitesi için hazırlanmıştır.