26 Ekim 2010 Salı

Merak


Yorgun başlayan günlerde

Yeniden yola düşmek zordur bazen.

Tükenmiş,

Kırgın,

Ve öğrendiklerinle

Kırık kaldırımda aynı yürümek,

Her şeyden zordur bazen.

Kalp özlese de önceyi

Lambalar ışıtmaz artık akşamı.

Kalp özlese de önceyi

Açılan perdeler getirmez sabahı.

Kabulleniştir sonra sonra,

Önce acıtan

Zamanla onaran.


Dağın her iki ardını görsen de,

Hep ve tek bir soru kalır geriye;

Acaba? ..........

3 Ekim 2010 Pazar

RA’ya


Her gece gittiği dünyalardan
Dolu kayığıyla döner sessizce...

Her sabah ateşlerin içinden
Tekrar tekrar doğar
Asil, zarif, nadide...

Gerek yoktur ırmağa,
Aklar güneşinin büyüsü.
Gerek yoktur sam yeline,
Kavurur coşkusunun sıcağı.

Şahinler gıpta eder;
Keskindir bakışı,
Derindir görüşü.
Ve yine onlar bilir ki,
Kanada ihtiyaç duymaz
Işığın bu güzel oğlu...

YENİ BAŞTAN


Kristal bir kelebek gibi
Bazı küçük şeyler
Seyrine doyamadığın
Ama bir dokunuşla kırıverdiğin.

Gönlüne sızan maviler, pembeler yok artık
Bulut üstü gezintiler yok artık
Çünkü,
Sıra dağlar gibi tekrarlara
Dayanacak bir kalp yok artık.

Birleşir elbet kırıklar bir gün
Olmazsa da dökersin
Güneşli, taze bir sabahta,
O bembeyaz evlerin
Gamsız bahçelerinden denize...